Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

noopener noreferrer

05.06.2023 11:06

Yeni Milli Eğitim Bakanından Beklentilerim

Yeni Milli Eğitim Bakanından Beklentilerim

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan yeni kabinesini açıkladı. Merak ettiğim öncelikli bakanlık Millî Eğitim Bakanlığı oldu. Çünkü hem Milli kelimesi hem de Eğitim kelimesi aslında kapsamı ve etkisi ile çok geniş bir alana işaret etmekte ve diğer tüm bakanlıkların alanlarının temelini oluşturmaktadır. Eğitimin sosyal, kültürel, felsefi, psikolojik, ekonomik vs. temellerini dikkate alırsak diğer alanların oturduğu zemin eğitim olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, Millî Eğitim Bakanlığının alanları aslında diğer tüm bakanlık alanlarını da doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, Milli Eğitimden sorumlu olan bakanının da sorunlara bakışı, algılaması, kavraması ve politikalar geliştirmesi önemli hale gelmektedir.

Bir eğitimci olarak benim kafamda beliren temel soru şu: Milli Eğitim bakanının elbette politik yanı olacak. Sonuçta bir siyasi parti veya partilerin oluşturduğu bir yönetim tarafından görevlendiriliyor. Fakat bu görevi üstlenen bakanın tüm hayat ve vatandaşlara yönelik olarak bakış açısı ne olacak?

Eski Başbakan Binali Yıldırım, 2016 yılında İTÜ'nün yeni akademik yıl açılış törenine katıldığında bu bakış açısının ne kadar önemli olduğunu kendi üslubu ile şöyle açıklamıştı:

“2 kere 2 kaç eder? Hukukçulara sorarsın. Efendim 3 ile 5 arasında bir sayı der. Mühendise sorarsın 4.0 der. Memura sorarsan dur bir müdürüme sorayım sonra söyleyeyim der. Tüccara sorarsın kaç olmasını istersin der.”

Burada dikkat çeken Tüccar Yaklaşımıdır. Herkesi memnun etme çabası veya hiç kimseyi kırmama çabası. Bu durumda tüccarın beklentisi ticaret olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzde karşılaştığımız temel kişilik sorunlarından birisi de budur bence. Tüccar zihniyeti ile kendine emanet edilmiş olan kurumları idare etme çabası. Bu çaba ne getirir? Herkesi ve her kesimi memnun etmeyi, hiç kimse ile çatışmamayı getirir. Niçin? Geleceğe ticari yatırım önemli.

Devlet kurumlarını yönetmekten sorumlu olan görevliler Tüccar Yaklaşımını tercih etmişler ise bazı sorular ortaya çıkmaktadır:

  1. Devlet kurumunu, sadece kendi makamını ve statüsünü korumak ve sürdürmek için herkesi ve her kesimi memnun etme aracı olarak kullanan, sadece kendine yönelik hesap yapan, hesabi olan fakat hasbi olmayan bir başka ifade ile Tüccar Yaklaşımını benimseyen makam sahibi görevli kişinin kişiliği tartışmalı hale gelmez mi?
  2. Cumhurbaşkanımızın da işaret ettiği gibi Türkiye’deki mevcut idari yönetim sistemi 2 bin 200 yıllık Türk devlet geleneğini ve 1400 yıllık medeniyetin birikimini ifade ettiğine göre, vizyon sahibi, kişilikli, omurgalı ve kendini bu geleneğe göre hizalandıran yöneticiler olma ideali Tüccar Yaklaşımı ile boşa çıkmaz mı? 
  3. Milli Eğitim bağlamında ele alırsak, başta üniversiteler olmak üzere, tüm kademelerdeki yöneticilerin Tüccar Yaklaşımı yerine, 2 bin 200 yıllık Türk devlet geleneği ve 1400 yıllık medeniyetin birikimine göre yönetim anlayışı sergilemesi gerekmez mi?
  4. 2 bin 200 yıllık Türk devlet geleneği ve 1400 yıllık medeniyetin birikimi ile yukarıda geçen Tüccar yönetici anlayışı uyuşmayacağına göre, tüccar yaklaşımını benimseyen yöneticilerin  Türkiye Yüzyılı iddiasına katkıda bulunmasını beklemek yanlış olmaz mı?

Bu genel yaklaşımdan hareketle, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in görev devir töreninde kurduğu cümle dikkate değer: "Türkiye Yüzyılı iddiamızda samimi isek bunun adımlarının atılacağı yer kuşkusuz Millî Eğitim Bakanlığıdır, milli eğitim sistemidir. Bütün gücümüzle bu mücadeleyi yürüteceğimizi taahhüt ediyorum.” Bu cümleden hareketle, bir eğitimci olarak Milli Eğitim Bakanından beklentilerim şunlar:

  1. 14/6/1973 tarihli 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun yeniden ele alınması, güncellenmesi veya 2 bin 200 yıllık Türk devlet geleneği ve 1400 yıllık medeniyetin birikimine dayalı olarak yeniden oluşturulması. Açık, net, tüm paydaşlarca anlaşılabilecek bir dille Eğitim Felsefesinin ifade edilmesi ve böylece "Milli Eğitim Sistemimizin bir felsefesi yoktur" hükmünün geçersiz kılınması.

  2. 2 bin 200 yıllık Türk devlet geleneğinin ve 1400 yıllık medeniyetin birikiminin öznesi olan bu milletin çocuklarını zihinsel, fiziksel ve ruhsal olarak olumsuz yönde etkileyen, eğitim hayatı boyunca yaşından fazla sayıda tabi tutulduğu Çoktan Seçmeli Test uygulamasından derhal vazgeçilmesi, Türkiye Yüzyılı iddiamıza uygun değerlendirme yolları bulunarak hem “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” hem de fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak sağlıklı nesiller yetiştirerek gelecek yüzyıllara her açıdan sağlıklı, kişilikli ve ferasetli nesillerin hakim olmasına katkı sağlanması.

  3. Eğitim sisteminde yer alan kurumların uygulanan merkezi sınavlardan dolayı birbirinin itibarını zedelemesine izin verilmemelidir. Eğitim Fakültesi öğretmenlik bölümlerinden mezun olan, Türkiye Yüzyılının inşasına yardımcı olacak bir genç, fakültede aldığı eğitimin öğretmen olması içen yeterli görülmemesi üzerine uygulanan Çoktan Seçmeli sınavlara hazırlanmak için paralel bir yapı olarak oluşmuş olan dershanelerden veya diğer kurs yerlerinden sınava hazırlanıyor ise, eğitim aldığı fakültede aldığı eğitimin gerçek hayatta bir problem çözmediğini görerek fakülteye ve görev yapan akademisyenlere karşı bir saygınlık ve itibar kaybı oluşması doğal olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum, gittikçe daha çok çeşitte ve sayıda paralel eğitim kurumlarının oluşmasına yol açmaktadır. Sonuçta bu durum, sadece Devlet Kurumu olan üniversitenin veya fakültenin saygınlığı ve itibarına değil dolaylı olarak ana kurum olarak devlete de halel getirmektedir.

Elbette beklentiler bunlardan ibaret değil. Bunlar sadece zihnimde aciliyet arz ettiğine inandığım yakıcı temel sorunlardan bazıları. Sayın bakanın konuşmasında milli eğitim sistemi terimini kullanması benim için çok anlamlı. Bu ifade benim kafamda, sayın bakanın konuya bir sistem sorunu olarak baktığı izlenimini oluşturmuştur. Sorunların farkında olunması, sorunlarla ilgili olarak palyatif tedbirden bahsetmek yerine sistem vurgusu yapılması Türkiye Yüzyılı iddiası ve gelecek nesiller adına umut verici görünmektedir.

2 bin 200 yıllık Türk Devlet Geleneği ve 1400 yıllık medeniyetin birikimine dayalı bir Eğitim Sistemi kurgulanması ve oluşturulması dileğiyle.

Mehmet ŞAHİN

Hit:9

    • Hocam kendimi bir an sizin dersiniz deyim zannettim. Maddeler halinde sorular sorunca... Temennimiz sizin de dediğiniz gibi; yeni milli eğitim bakanının sistemi kökten değiştirerek çözüm getirmesi... Kaleminize sağlık. Saygılar sunarım hocam.

      Ganimet Ünüvar

Yorum yapmak istiyorsanız bu yazıyı tıklayınız

Top10

  • yazar yok
  • YAZARLAR

    YAZARLAR